Hakkımızda

Honey Leaves Türkiye’nin en yüksek rakımlı yaylalarından biri olan Hizan Yaylası’nda yaklaşık 2500 farklı çiçeği barındıran zengin bitki örtüsüyle beslenen arılar tarafından el değmeden, hiçbir katkı maddesi verilmeden, tamamen doğal olarak üretilen Hizan balıdır...
Hizan yaylaları Türkiye’nin yüksek rakımlı ve el değmemiş yaylalarından biri olması nedeniyle zengin bir çiçek ordusuna sahiptir. Doğal olarak bu yükseklikteki yaylalara çıkan yollar yok denecek kadar azdır. Bölgenin coğrafi zorlukları Honey Leaves’in kovanlarını taşınırken bile binek hayvanları kullanmayı zorunlu kılmaktadır. Dolayısıyla Orta Doğu’nun en kaliteli balını üreten arılarımız egzoz gazından uzak bitkilerden beslenmektedir.
Honey Leaves organik balın üretileceği kovanlar kesinlikle boyanmamakta ve naylon örtüler ile kapatılmamaktadır. Bu hassasiyetimiz, Honey Leaves ürünlerine tüm sene boyunca güneşin altında bekleyerek zamanla kimyasal ve inorganik maddelerin bulaşmasının önüne geçmektedir. Yine kovanlarımızda, konvansiyonel üretim malzemelerinde bulunan çiviler ve teller yerine tamamı paslanmaz krom ve çelik malzemeler kullanılmaktadır.
Türkiye’nin ve Hizan’ın gözdesi Honey Leaves ürünlerinde kesinlikle sanayi mumu (parafin) kullanılmaz. Çerçeveler tamamı ile arının kendi ürettiği doğal mumlarla işlenmektedir.
Kovanlarımızın yerleştirildiği bölgede zirai ilaçlama ve suni gübrelemenin yapıldığı zirai alanlar bulunmamaktadır.
Arıların beslendiği bitkilerden 400 tanesinin bugün ilaç sanayinde kullanıldığı kanıtlanan Honey Leaves ürünlerinin tamamı saf ve doğaldır.
Ödüllerimiz ve analiz raporları
Honey Leaves Amerika Birleşik Devletleri’nde, The Center For Honeybee Research Asheville N.C.’nin her yıl düzenlediği organik bal yarışmasında Ortadoğu birincisi seçildi.
ABD’de, ünlü gurmelerin ve akademisyenlerin jüri üyeliği yaptığı yarışmada, 780 bal arasından sıyrılıp tam not alarak Ortadoğu birincisi seçilen Honey Leaves bölgeye özgü binlerce çiçeğin aromasıyla damaklarda vazgeçilmez bir tat bıraktı.

Hikayemiz

Hikayemiz inancı tam itikadı temiz aile büyüklerimizin 1800’lü yıllardan itibaren ayet ve hadislerle övülmüş olan her derde deva balı, el değmemiş bir coğrafyada üretmek istemesiyle başladı…
Teknoloji henüz gelişmemiş, sanayi dünyanın altını üstüne getirmemişti!
Havamız egzoz gazıyla, insanlarımız sahtekarlıkla, topraklarımız suni gübre ve zirai ilaçlarla tanışmamıştı.
Allah’ın yarattığı muhteşem yaratıklardan biri olan arıların Bitlis’in Hizan yaylalarındaki binlerce çiçek türünden dans ederek, güle oynaya topladığı bal aile büyüklerimizle birlikte zamanla tüm bölge halkının vazgeçilmez şifa kaynağı haline geldi.
Coğrafyamızın zorluğu ilk günkü doğallığının korunmasına yardımcı oldu. Birçok bölge sanayiye ve teknolojiye yenik düşerken bizim arılarımız bu olumsuzluklardan adeta korunarak organik bal üretmeye devam etti.
Ailemizden miras olarak aldığımız bu şifa kaynağını yalnızca akrabalarımız ve arkadaşlarımızla paylaşırken tüm ülkenin hatta insanlığın hizmetine sunmaya karar verdik. Bu karar bizim için kırılma noktası oldu. Öyle ya havamız hala temiz, topraklarımız kimyasallardan hala uzaktı. Tüm insanlığın bu nimetten nasiplenmesi gerekirdi…
Sonra üretimimizi artırdık 500 kovana ulaştık. Balımıza hile hurda katmadan, katkı maddesi kullanmadan…
Ve en prestijli uluslararası yarışmalara katıldık. Saflığımızı, doğallığımızı tescil ettirdik ve Orta Doğu’nun en iyi balı seçildik…
Şimdi dünyanın en prestijli laboratuvarlarından aldığımız analiz raporlarımızla ve ödüllerimizin kazandırdığı haklı gururla, aşkla daha da iyisini hedefliyoruz.
Bugün ve yarın hikayemiz dilden dile dolaşsın hiç bitmesin istiyoruz…


Manifestomuz
;


Honey lLeaves1870 yıllardan beri üretilmekte olan arı ürünlerini, kalitesini ve doğallığını koruyarak ülkemizin ve bölgemizin öz değerlerine yakışan bir anlayışla tüm dünyaya tanıtmayı amaçlar…
 Honey Leaves, ürünlerini Hizan Yaylası’nın benzersiz doğası ve bitki çeşitliliğinde, organik olarak üretir.
 Honey Leavesürünleri ile birlikte, yalnızca standart analizleri değil aynı zamanda detaylı analiz ve bilgileri de sunarak bu konuda güvene dayalı alışveriş hedeflemektedir…
 HoneyLleaves, geçmişten günümüze sağlıklı ve organik felsefesi ile Hizan Yaylası’nın kaliteli ve organik arı ürünlerini, tüm dünyaya tanıtmayı milli bir görev addeder...



Bal nedir?

Arılar tarafından çiçeklerden alınıp yutak altı bezlerinde değişime uğratılarak yine arılar tarafından özenle hazırlanan peteklere yerleştirilen mükemmel bir besindir. Balların renkleri ve tatlarındaki farklılıklar arıların bulundukları coğrafyadaki çiçeklere ve bitki çeşidine göre değişkenlik gösterebilir. Bal, sıra dışı bir etkiye maruz kalmadıkça asla bozulmaz, zaman faktöründen etkilenmez. Bal mikroorganizma (bakteri, virüs) barındırmayan vücutta atığı olmayan ve insan vücudunun temel yapı maddeleri içeren doğal bir gıdadır.
Türk gıda kodeksinin 2000/39 sayılı bal tebliğinde "bal arıların çiçek nektarlarını bitkilerin veya bitkiler üzerinde yaşayan bazı canlıların salgılarını topladıktan sonra kendine özgü maddeler karıştırarak değişikliğe uğratıp bal peteklerine depoladıkları tatlı madde" olarak tanımlanmıştır. Türk gıda kodeksinde yapılan tanımdan da anlaşılacağı üzere bal, saf ve doğal olmalıdır.


Ham bal nedir?

Ham bal, eko sistemin en önemli parçalarından biri olan arıların hazırladığı balın kovandan çıkarılan haliyle tüketime sunulan doğal baldır. Ham bal pastörize ve filtre işlemlerinden geçirilmez. Pastörizasyon, yani yüksek sıcaklıklara ısıtma işlemi, aslında bal için gerekli bir işlem değildir. Yapılmasının sebebi ise balın kristalleşmesini önleyerek satışa hazır hale getirmektir. Halbuki balın kristalleşmesinin hiçbir zararı yoktur ve son derece doğaldır. Pastörizasyon işleminin en önemli etkilerinden biri de, balın içerisindeki bazı enzimlerin ve fenolik ve flavonoid yapıdaki bazı değerli bileşenlerin azalmasına neden olmasıdır. Filtrasyon ise balın içerisindeki polenlerin azalmasına neden olur. Bu sebeplerden ötürü ham bal, pastörize ve filtre edilmediğinden besin içeriği tüm doğallığıyla korunan baldır. Ham bal, bu haliyle antibakteriyel aktivite gösteren doğal şifa kaynağıdır.

Karakovan balı

Karakovan balı diğer ballardan farklıdır. Karakovan balının peteği dahil olmak üzere tamamı arının kendi imalatıdır. Bu nedenle hem sağlıklı hem de lezzeti bakımından diğer ballardan oldukça farklılık gösterir.
Osmanlı döneminde şifahanelerde ilaç olarak kullanılılan Karakovan balı, üretimi yapılan diğer ballara göre daha fazla uğraş ve emek gerektiren bir bal türüdür.
Bilimsel olarak yapılan bir çok araştırmada Karakovan balının tedavi özelliği kanıtlanmıştır. Hatta antibiyotik ilaçlara karşı bile direnç gösteren MRSA bakterisi bu bala karşı direnç gösterememiştir. Yine bir araştırmada tifo hastalığına neden olan mikroplar 48 saat dizanteri mikropları ise 10 saat gibi kısa sürede karakovan balı ile yok edilmiştir.

Karakovan balının diğer ballardan ayıran özelliklerinden ve faydalarından bazıları;
- Karakovan balının diğer ballardan şifalı olması içerisinde yer alan şeker miktarının '0' olmasıdır.
- Karakovan balının peteğini arı kendisi üretmektedir. Peteği dahi olduğundan süzmeden tüketilir ve bu sayede balın yanı sıra daha fazla polen de yenilmiş olur.
- Ayrıca yetiştikleri bölgeler açısından da zengin bitki florasından faydalanırlar ve bu sayede elde edilen bal daha şifalı olur.
- Balgam söktürücü etkisi vardır aynı zamanda öksürüğü keser.
- Karaciğeri ve göğsü temizlemeye yardımcı olur.
- İshali keser
- Hepatit B, hepatit C, sarılık gibi hastalıkların iyileşmesine yardımcı olur.




Kaliteli Bal Nasıl Anlaşılır


Belli başlı kriterler balın niteliklerini öğrenmeye yardımcı olur.  Kaliteli balı anlayabilmek için 4 temel faktörü bilmek gerekir.


Kıvam: Balın madde olarak akıcılığını gösteren en önemli unsur balın nektarının hangi bitkiden alındığıdır. Balın kıvamında etken diğer önemli bir hususta arı merasının denize olan yüksekliğidir (Rakım). Yüksek yaylalarda derlenen ballar genellikle katı kıvamındadır. Ayrıca balın çiçeklerden derlendikten sonra yeterince kovanlarda bekletilmesi gerekir. Erken hasat edilen ballar olgunlaşmadıkları için oldukça akıcı ( Cıvık- Yumuşak) kıvamdadırlar.
Renk: Arılar bulundukları bölgenin florasına (bitki örtüsüne) doğa şartlarına bağlı olarak açık krem sarıdan koyu amber rengine kadar bal çeşitleri vardır. Renk yapıları kaliteyi kesinlikle etkilemez psikolojik etki yapar.
Lezzet: Her balın kendine özgü bir tadı, lezzeti vardır. Binlerce çiçek türü, bitki ve ağaçlardan toplanan bal özleri oldukça ayırıcı bir özelliktir. ANZER, ZAHTER, MUTKİ, HİZAN, PERVARİ vb. gibi yaylalar lezzetli balların adresleri olarak nam yapmıştır.
Koku: Balı sadece koklamak bize onun nefaseti ve niteliği hakkında kesin bir bilgi vermez. Bir balın kokusunu tadıyla birlikte ağızda, dilde ve boğazda hissetmeye çalışılmalıdır. Yani balı tadarken koklamalıdır. Türlü çiçek ve bitkilerin kokuları ile onlardan derlenen balların kokuları bazen daha farklı olabilir.
Sonuç olarak; gelişen teknolojinin tüketicinin hizmetine sunduğu detaylı analizleri bir kenara bırakırsak balın kıvamından, renginden, lezzetinden ve kokusundan kaliteli olup olmadığını yalnızca bal ustaları anlayabilirler.


Balın faydaları nelerdir?

Bal şifa kaynağıdır. Yüce kitabımız Kuranı Kerim’de ve Hadisi Şeriflerde övülmüştür. Bal birçok hastalığa ilaçtır. Kanı temizler, deveranı kolaylaştırır. Kalp çarpıntılarını önler. Mideye ferahlık verir. Hazımsızlık, sinir bozukluğu ve uykusuzluk için faydalıdır. Kansızlığa iyi gelir. Kemik hastalığı için çok faydalıdır. Sulandırılmış süt, bal şerbetine karıştırılıp içilirse, bağırsak parazitlerini öldürür. Yapılan araştırmalar balın, kış hastalıkları ve gribe karşı bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiğini, yara ve iltihapların iyileşmesinde olumlu bir etkiye sahip olduğunu ve özellikle son yıllarda popülerleşen antioksidan aktivitesi gösteren maddeler içerdiğini de göstermektedir. Bal; vitamin, mineral, aminoasit ve enzimler gibi pek çok yaşamsal madde içerir. Bir yemek kaşığı balın, 64 cal enerji sağlayarak kaslar için yakıt görevi üstlendiği gözlemlenmiştir. Balın antimikrobiyal ve antifungal etkisi sayesinde yaraları dezenfekte ettiği, bakteri ve mantar gelişimini önlediği bilinmektedir..
  • Vitamin ve mineral kaynağıdır, bağışıklığı güçlendirir

Bağışıklık sistemini güçlendirmek de dahil vücudunuza pek çok faydası olan C vitamini açısından ve kemikleri güçlendiren kalsiyum açısından oldukça zengindir. Dolaşım sistemine yarayan demir de ihtiva eden bal, bağışıklık sistemini geliştirir ve vücudun grip gibi enfeksiyonlarla mücadele etmesini kolaylaştırır.


-       Kırmızı kan hücrelerinin sayısını artırır, demir eksikliğini giderir


Ballı su içmek vücuttaki kırmızı kan hücrelerinin sayısını arttırır, bu da kanınıza daha çok oksijen karışması anlamına gelir. Oksijen seviyesinin yüksekliği ise vücudun verimini arttırır, bakteri ve hastalıkları savar. Aynı zamanda enerjinizi arttırır, daha kolay egzersiz yapmanızı sağlar ve egzersiz de ruh halinizi yükseltecektir. Yüksek mineral içeriği nedeniyle özellikle koyu renkli ballar (örneğin çam balı), çocuklarda demir eksikliğinin giderilmesine önemli katkı sağlar.


-       Şekere muhteşem bir alternatiftir


Bal şekerlidir ama içeriği sabahları kahvenize kattığınız beyaz şekerden farklıdır. Kimyasal yapılarına çok fazla girmeden anlatmaya çalışırsak, bal gerçek şeker içerir.
 
  • Pek çok tıbbi kullanımı vardır

Bal, antibakteriyaldir ve bir dezenfektan olarak kullanılabilir. Yapılan klinik testlerde, saf balın ülser ve bazı diğer yaralanmalara iyi geldiği keşfedilmiştir. Ayrıca balgam ve astım tedavilerinde de kullanılır.

  • Prebiyotiktir, bağırsak florasını düzenler, ishali keser

Bal prebiyotik olarak kullanılabilmektedir. Bu sindirim sürecinde bağırsaklara yardımcı olan ve sağlıklı mikrobakteriler ihtiva eden yoğurt gibi probiyotikler ile karıştırılmamalıdır. Prebiyotikler vücudunuzun içinde "sağlıklı" bakteri miktarını artırır. Bal genel olarak mide bağırsak sistemi ya da gastroentastinal sistemin sağlığı üzerinde de etkilidir. Bağırsak mikroflorasının iyileşmesine, ülser ve gastritle ilgili şikâyetlerin azalmasına, çocuklarda ishalin önlenmesine yardımcı olur.

  •  Cildi yeniler

Bal dermatit ve kepek gibi cilt hastalıklarını hafifletir. Hastalıklardan etkilenen bölümlere bal sürüldükten sonra iyileştiği gözlenmiştir. Saç dökülmesine de faydalı olduğu öne sürülmektedir.


-       Öksürük şurubuna alternatif


Bal, özellikle de çocuklarda tıkanıklık belirtilerini hafifletir. Şurup kıvamındaki bal ağız içinde bir tabaka oluşturur ve böylece tahriş olmuş alanlar yatışır, enfeksiyon yayılması zayıflar. Soğuk algınlığının tedavisinde vazgeçilmez bir yardımcıdır.

  • Alerji belirtilerini azaltır

Yerel çiçeklerden polenlenerek elde edilen bal aşı gibi alerji belirtilerini hafifletir. Bir alerjenden vücuda küçük miktarda aşılamak zamanla söz konusu kimyasala bağışıklık inşa eder.


-       Hızlı bir enerji desteği


Sporcular enerji düşüşü yaşadığında bir kaşık bal yer. Daha önce de belirttiğimiz gibi bal kırmızı kan hücreleri üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir ve oksijen seviyesini yükseltir. Elbette fazla oksijen daha fazla enerji demektir. Bal tüketimi genel olarak vücudun performansını ve zindeliğini artırır.


-       Kanserden korur


Bal bazı kanserlerin riskini azaltan çeşitli flavonoidler içerir. Klinik olarak ispatlanmamış olsa da sigara içenlerde ve kadınlarda önemli etkileri görülmüştür.


Bal ile ilgili ayet ve hadisler

Kur'an-ı Kerim’de balın şifa olduğu bildirilmektedir. Nahl Suresi 69 ayette mealen  "Onların karınlarından, farklı renk ve çeşitlerde şerbet (kıvamından bir sıvı) çıkar ki onda insanlara şifa vardır.” buyurulmaktadır.


Bal, Hadis-i Şeriflerde de övülmüş ve tavsiye edilmiştir.

(Hafızayı kuvvetlendirmek için bal yiyin!) [M.Nasihat]

(Bedeni besleyen üç şeyden biri de bal yemektir.) [Şir’a]

(Hastaya, bal gibi şifalı bir şey yoktur.) 
[Ebu Nuaym]

(Balda bereket ve şifa vardır. 70 Peygamber bala dua etmiştir.) [B.Arifin]

(Şifa olan şeyden biri de bal yemektir.) 
[Buhari]

(Faydalı tedavilerden biri de bal şerbeti içmektir.) 
[Buhari]

(Her ay, 3 sabah aç karnına bal yiyene, büyük bir hastalık isabet etmez.) 
[Beyheki]

(Helal para ile alınan bal, yağmur suyu ile şerbet yapılıp içilirse her derde deva olur.) [Deylemi]

(Böğür sancısının ilacı sıcak bal şerbetidir.) [Hakim]

(Şu üç şeyde şifa vardır: Bal şerbeti, hacamat, ateşle dağlama. Ama ümmetimi ateşle dağlamadan men ederim.) 
[Buhari]

(İki şifa kaynağını elden bırakmayın: Bal ve Kur’an.) 
[İbni Mace]


(Resul-i Ekrem, bal şerbetini çok severdi.) [İbni Sünni]



Baldan başka tatlıda fazla şifa olmaz.
Zehirden başka acıda fazla zarar olmaz.

IdeaSoft® | Akıllı E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.